14.1.11

Herşeye bedel...

“Saati umursamaksızın kapısına giderim ve o kapı bana açılacaktır bilirim. Gecenin bir yarısı ararım ve o telefon hep açılacaktır bilirim. Canım yandığında, sıkıldığımda her daim konuşabilirim onunla. Asla yargılamaz beni, sırf başından gideyim diye avutup “boş ver” demez hiç. Gerçekleri söyler ama gerçekler onun ağzından çıktığında hiç canımı yakmaz, bilirim doğruyu söyler, benim iyiliğimi ister hep. Hatalarımı kabul eder. Düzeltmem için yardım eder.

Koca bir ağaçtır benim için o. İstediğimde gidip gövdesine yaslanırım, gölgesinde saklanırım. Kollarıyla sarar beni, korur. Bazen ben onun bir dalını kırarım bazen o çizer tenimi. İnsanlar içinde birbirimizi överiz, yalnızken birbirimize söveriz bazen. Ama dönüp dolaşıp yine birbirimize kalırız. Herkes gider biz hep kalırız. Asla sıkılmayız birbirimizden, küskünlüğümüz 5 dakika sürer. Ben onu avucumun içi gibi bilirim, o da beni. Aynıyızdır çünkü biz. Yargılamayız birbirimizi asla.

Bizim konuşmamız için kelimelere gerek olmaz. Bakışlar her zaman yeter, zaten her zaman aynı şeyi düşünür yaparız. Kimse anlamaz bizi kolay kolay birbirimizden başka. Yaptığımız esprilere saatlerce güleriz, insanlar bize garip bakmaya başlar neye gülüyor bunlar diye. Birbirimizi eğlendirmek için küçük küçük sürprizlerle uğraşıp, küçük oyunlar yapıp güne güzel başlarız bu heyecanlarla. Üzüntümüz de beraberdir. Onun acısında benim gözümden yaş akar. Heyecanında benim midem bulanır, stresinde ben sinirlenirim onla birlikte hep. Kötülüklerin, yalnızlıkların en derinlerinde birbirimize sarılıp “bunu da atlatacağız, birbirimize sahibiz” diyip güçleniriz beraber.”

Eğer bunları söyleyebileceğiniz birine sahipseniz ne mutlu size. Ben sahibim bu can dostuma,kardeşime, kanıma. Her şeye bedeldir bu... Ne mutlu bana,asla yalnız olmayacağımı biliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder